Ana içeriğe atla

AĞLAMAK

Ağlamak nedir bilir misin ? Ağlamak ; duygularının bir anda hakimiyetini kaybetmesi halinde dışarı yansıyan bir tepkidir aslında. Yaşarsın ve yine yaşarsın sıkıntıları , heyecanları , tutkuları; ve bir gün takılır boğazına iki düğüm ve olursun ağlamaklı.. Bazen yutkunamadığındır ağlamak bazense gözden gelen yaş…
    Acı çekerken , heyecan ve ayrılık yaşarken duyduğumuz hissiyatın verdiği bir tepki değildir sadece; ağlamak , insan mutluyken de ağlar , hüzünlenirken ve kederli iken; fakat  bizler çoğu zaman acılarımızda , yakılan ağıtlarımızda bu duyguyu daha çok hisseder ve yaşarız.
 Ağlamak nedir bilir misin? Bazen çıkması zor olan sessiz bir hayrıkırış bazen ise boğazında düğümlenen bir iptir. Ya içine tekrar gömersin yutkunmalaın ile ya da haykıramadan duygunu sessizliğine boğulursun. Ama ağlamak , rahatlatıcı ve güzel bir histir. Fakat gerçekten söylemek gerekir ki  ; ağlamanında kendine göre kontrolünü kaçırmamak gerekir. Neden mi? çünkü bir gün gözlerinizden akacak bir damla yaşı bile aramak zorunda kalırsınız. Bulamazsanız ; içinize atarsınız ve yine atarsınız. Böylelikle bedensel ve ruhsal bozukluklara sebeb olan nedenler ile karşılaşabilirsiniz. Mesela ; göz suyunuzda eksilmeye neden olarak göz pınarların kuruması , beyninizin çalışma fonksiyonlarında bir gerileme ve bunun yanısıra baş ağrıları fiziksel yönde sizi etkileyecektir. Ruhsal denge bozukluğunuda şöyle yaşayabilirsiniz ; sorunlarınızı , sıkıntılarınızı ve gerektiğinde mutluluk anlarınızı kendi içinize atarsanız ; algılamanızda zayıflık ortaya çıkar bu sebebten ruhsal bir problem ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Arkadaşlarınızı , aile ve akraba ilişkilerinde karşılıklı anlaşmazlıklar çıkabilir ve  birbirinizi yanlış anlama yollarına gidebilirsiniz. Bu yüzdendir ki , gerçekten ağlama durumunuzda bu kontrolü kaybetmemek sizin elinizdedir. Ne alakası var?  Ve ya ne bu saçmalık ? diye bilirsiniz. Fakat bu aslı olan bir gerçektir ki bu durumda olan yüzlerce ve binlerce insan bulunmaktadır. Nasıl ki hayatınızı kontrol etmek sizin elinizdedir. Yaşarken duygularınıza hakim olmak da sizlerin elindedir. 

                Kontrolünü kaybeden insan , elbet bir gün kendini de kaybedecektir.
                                  Kontrolü elden bırakmayın!!!

                                                                                                                  ECEM YILDIZ
                                                                                                                  30/11/2010        

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YIPRANMIŞ AŞKLAR

Sıkıntılı yılların verdiği bir birliktelik ile ummadığın yerden gelen ses  Sessizce bir çırpınışın gizemi ile uyanırsın sabaha ve ..  Ve yine aynı kavga ve yine aynı çırpınış içinde uyanmak sabaha.  Ne acıdır aslında.. … Anlatmak istediklerini doğru bir şekilde ifade edememek sevdiğine, Anlaşılamamak gün geçtikce içten içe acı çekerek Geleceğe dair umutsuzca yola çıkmak Bir nevi verilen sözlerin arkasında kalamama.. … Nelerin getireceğini bilmeden hayatın ortasına olta atmış Beklemekten başka bir şey değildir yıpranmışlık Sadece aval aval bakmak çoğu zaman.. Kendini anlatamamak… …  Duygusal bağların git gide kopması şimdi.  Ellerin kelepçelenmiş .. ne farkı varki?  Konuşamamaktan anlatıp da anlaşılmamanın….  Ne kadar dil döksende , ne kadar karamsarlığa düşssende  Anlaşılabilmek için yıpranmıştır aşk…        Kıvranarak daha nereye kadar sürdürebilirsin , zamanını çalmak...

MARATONA KOŞAN ADAM (fıkra)

Bilinmedik bir yola baş koyan köylü bir adam ; ne yapacağını bilmeksizin bir yola çıkmıştır ve başına neler geleceğini umursamaz bir şekilde kendine yol çizmektedir.         Bir gün; Adam düz bir yolda yürümeye karar verir. ( Adam 65 yaşındadır) Her yürüdüğünde şöyle bir ve yahut 2 kilometre yürüyen bu adam gün geçtikçe; gün içerisinde  aynı saatte yürümeye karar verir ve aklına bir düşünce gelir ; Madem ben hergün yürüyorum ve her gün bir , iki kilometre yolu rahatca kat edebiliyorum neden ben bu yolu birkaç kilo metre daha uzatmıyorum diye düşünür. Sonunda her gün yarım kilometre kadar  yürüyüş mesafesini uzatır.Sonunda adam rahatça günde beş kilo metre yolu güzel bir şekilde yürümeye devam eder. Adam yürüdüğü günün akşamında bir tabela görür tabii ki ilk başta bu tabelayı önemsemeden yoluna devam eder. Ve dur bakım der ; renkli bir tabela olması onun dikkatini çekmesini sağlamıştır. Bu sebebten birkaç geri adım attıkdan sonra tabelaya bakmıştır...