Ana içeriğe atla

YIPRANMIŞ AŞKLAR

Sıkıntılı yılların verdiği bir birliktelik ile ummadığın yerden gelen ses
 Sessizce bir çırpınışın gizemi ile uyanırsın sabaha ve ..
 Ve yine aynı kavga ve yine aynı çırpınış içinde uyanmak sabaha.
 Ne acıdır aslında..

Anlatmak istediklerini doğru bir şekilde ifade edememek sevdiğine,
Anlaşılamamak gün geçtikce içten içe acı çekerek
Geleceğe dair umutsuzca yola çıkmak
Bir nevi verilen sözlerin arkasında kalamama..

Nelerin getireceğini bilmeden hayatın ortasına olta atmış
Beklemekten başka bir şey değildir yıpranmışlık
Sadece aval aval bakmak çoğu zaman..
Kendini anlatamamak…

 Duygusal bağların git gide kopması şimdi.
 Ellerin kelepçelenmiş .. ne farkı varki?
 Konuşamamaktan anlatıp da anlaşılmamanın….
 Ne kadar dil döksende , ne kadar karamsarlığa düşssende
 Anlaşılabilmek için yıpranmıştır aşk…

       Kıvranarak daha nereye kadar sürdürebilirsin , zamanını çalmaktan başka bişey değildir ; yıpranırken bir ilişkiyi ayakta tutabilmek…       

           YAYINDAN ÇIKAN OKU , YERİNE GETİREBİLMEK İÇİN UĞRAŞMISSANIZ VE HALA YERİNE OTURMAMAKTA ISRAR EDİYORSA , ARTIK UĞRAŞMANIN BİR ANLAMI YOK DEMEKTİR. 
                                                                                                 SAYGILAR..
                ECEM YILDIZ
 22/ 11/2010

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ

Kırmızı renkte bir bisikletim vardı önceleri Zevk ile biner eğlenirdim Herkes imrenirdi o zamanlar Bir iç çekerdi arkadaşlarım Can atarak izin isterlerdi benden Bir tur atabilmek en büyük zevkleriydi. Kiminin hali vakti yerinde değildi Ve ben paylaşmayı severdim küçüklüğümden beri Güler yüzle istenilen arzuları yerine getirirdim En önceleri, hep kırmızı bir bisikletim olsa diye Hayalini kuran benden bir yaş küçük olan  ALİ’ ye  içtenlikle verirdim o küçük kırmızı bisikletimi Yüzü öyle güzel gülerdi ki, anımsardım O gülüşleri küçüklüğümden beri Severdim insanları , sayardım şimdi ki gibi Tebessüm ederdim etrafa anımsardım benden güçsüzleri Ve hep derdim ki, şimdi  olduğu gibi Benden ve bizden güçsüzleri güçlü kıl yaradan Duamı esirgemezdim  küçüklüğümden beri Anımsarım güçsüzü,yetimi . Kırmızı renkte bisikletim vardı önceleri Belki de hayatımda o sağladı başarılı olabilmemi İnsanları sevmeyi, insanları saymayı o öğretti En önemlisi paylaşımcı olmayı o öğretti ...

KAR’A ÖZLEM

Özlemini duyduğum o kar yağmıyor şimdi Şubat’ın son haftasında oynadığım kar ‘ın Ahenk uyandırışı kalmış sadece aklımda Göz alıcı beyazlık yok artık etrafta Farklı iklimlerin içerisinde kalmak Çoğu zaman eksiklik katıyor hayatıma Oysa daha on beşimdeyken ben Ne kardan adamlar , ne kar topları yapardım Her yer cıvıl cıvıl çocuk sesleri ile doluydu Memleketin o soğuk gecelerde   verdiği Sıcacık duygu bambaşkaymış oysa… Kış mevsimini fazla yaşamayan yerdeyim şimdi Taa.. on yedimde gelmişim Eksikliğini keşfettiğim kar’ın Yokluğu farkediliyor, yaşayışımda Önceleri bulutların yağdırışı kar’ı İzlettirişi ,ve mana bulmak Yere dökülen her kar tanesinde Cama baktığında, buğulanan bir düş Elini attığında; tertemiz bir sayfa Tadamıyorum bunları şimdi Eksiklik var yaşamımda sanki Buğulu bir cama sevdiğinin adını yazmak misali Ya da arkdaşına şakacık yapmak için Atılan bir kar topu ; özlemim şimdi Kıbrıs’ın bende eksikliğini hissettiğim yanı Özlemini duyduğum yağmayan o kar’ı   ...