Ana içeriğe atla

KARMA HAYAT

Tekdüzelik ile yürümeyen bir hayat içerisindeyiz. Bazı zaman aksi , bazı zaman yolunda giden işler , bazen karışıklığa bazen ise mutluluğa dönüşebiliyor. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu vurgulayan Descartes gerçekten çok doğru bir konuya değinmiş. Şöyle açıklamak gerekirse biz bireyler bile hergün kendi içimizde yeni bir değişim ile karşıu karşıya kalıyoruz. Bu durum bizler için bazen iyi sonuçlar doğursada kimi zaman şaşkınlığımızın bir parçası haline geliyor. Bir gün mutluluktan göklere uçarken , diğer gün ağlamaklı hal alabiliyoruz. Bu durum ruh halimizin değişkenliğinin belirtisidir çoğu kez fakat , renklenen dünyamızda o kadar çok kafamızı kurcalayan şeyler var ki kendi iç dünyamızda.Çoğu zaman içerisinde yer almak istediklerimiz için farkına varmadan değişimler yaşayabiliyoruz kendi içimizde. Bilmeden , fark etmeden değişiyoruz. Çevremizde onca kişi değişiyor. Nesneler bile yıpranması ile bir değişim yaşıyor zaman ilerledikçe. Bu bir gerçektir ki ; hayat kendi içinde , ve hayatın içinde bulunan insanlar ile çelişiyor , çelişmeler yaşanırken esneklik arz eden konularda hayat ta değişiyor insanda.. Peki değişim bilerek mi yaşanıyor. Çoğu kez insanlar değişimlerinin farkına varmazlar ve bunu bir olay sonucu ve yahut birinin söylemesi ile anlarlar. Süregelen olayların topluma yankı ettikten sonraki hali de insanları etkiler ve değişim sebebi sayılır. Çünkü insanlar rotayı ya o konu üzerine çevirir ya da tam tersine rotadan iyice saptırır. Karma bir hayatın içerisindeyiz bizler ve çoğu kez değişimlerin ve değişimlerimizin farkında olamıyoruz. Bazen değişimin farkedilmesi kötü olmakla birlite çoğu zamanda fark edilmesi güzel bir şeydir.
      Değinmek istediğim bir konuda şudur ki ; insanlar bazı zamanlar ; kendilerinde değişim arar ve kendi içlerinde değişimi yarattıklarında , farkındalık yaratma çabası içerisine girerler ve daha sonra öyle bir durum ortaya çıkar ki artık insanlar hayat için yaşamaktan çıkar ve hayat insanlar için çabalamaya başlar. Karma hayat çerçevesi içerisinde bulunan bu zihniyet pek de iyi değildir aslında. Birkaç konuda çıkmaza giren bizler hemen değişmeye çabalarsak ; karşılaşacağımız durum sert bir tökezlemeden başka hiçbir şey olmayacaktır. Elbette farklılıklar olacaktır. Her insan farklılık yaratmalıdır ve her insan fark edilmelidir. Fakat elde sihir yoktur arkadaşlar. Hayatta hız sadece trafikte  kazalara sebebiyet vermiyor. Hız insan hayatında önemli bir rol oynuyor. Hızlı bir işbitirici olmaya çalışırken aynı zamanda yapacağımız işin üstünde daha fazla yoğunlaşmalıyız. Bizler tökezlersek hayat koca bvir sekteye uğrar ve tokat yemişcesine biter fark yaratmacılık. Bu sebebten bir iş üzerinde yoğunlaşarak ve bir değil on kez düşünerek değişimlere açık olunmalı ve değişirken kötü yönde değişmemeye gözen göstermeliyiz..
        Karma hayatın içinde yok olmamak için değişime de açık olacağız , farklılık yaratmaya da. Fakat hayatın zelzelesine kapılıp hızlı bir iş bitiricilik sağlamak istersek unutmayın tökezleriz.
                                                                                                               Saygılar…


                                                                                                                     ECEM YILDIZ
                                                                                                         28/11/2010

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SONBAHARDA AÇAN ÇİÇEK

Her deminde koku var mevsimlerin, her anında bir hatırası var gelişlerinin mutlak bir değer de ölçüşüyorlar birbirleriyle. O kadar masum ki her mevsim; öbürlerinden ayrı; farklı bir havası var hepsinin, tek tek baktığında mevsımlere ve tadını çıkarıdığında anlıyorsun bu farklılığı. Hepsinin tenine dokunuyorsun aslında   her gelişlerinde. Kimisinin vakti geldiğinde, açtığı çiçek mesela… Hepsinin Farkılı bir hissi vardır akıllarda; verdiği koku, akıllarda kalan o güzelliği ve dört mevsimde de burnumuzda hissetiğimiz o güzel mis kokuları… Ne güzel değil mi hatırlamak, anımsamak bu güzellikleri… Küçük şeylerden mutluluk duymak ve tadına varıncaya kadar hissetmek o mutluluğu ve bir an olsun o mutluluktan uzaklaşmamak.      Öyle bir oluyor ki insan; tadı damağında kalacak güzellikler sunuyor hayat sana… mutluluk doluyorsun birden, huzura eriyorsun. Mesela ilkbahar ; her ilkbaharın gelişinde açar bazı çiçekler; gül,papatya,zambak,menekşe…. Peki ya   yazın; ilkbahar da   açan çiçeklerin hala s

DENİZ

Çarşaf gibi uzanan saçlarını hatırlatırdı sakin ve durulmuş deniz. Rüzgarın esintisi ulaştırırdı mis kokunu teninden usulca bana esen... " Gece Düşünürü"

YIPRANMIŞ AŞKLAR

Sıkıntılı yılların verdiği bir birliktelik ile ummadığın yerden gelen ses  Sessizce bir çırpınışın gizemi ile uyanırsın sabaha ve ..  Ve yine aynı kavga ve yine aynı çırpınış içinde uyanmak sabaha.  Ne acıdır aslında.. … Anlatmak istediklerini doğru bir şekilde ifade edememek sevdiğine, Anlaşılamamak gün geçtikce içten içe acı çekerek Geleceğe dair umutsuzca yola çıkmak Bir nevi verilen sözlerin arkasında kalamama.. … Nelerin getireceğini bilmeden hayatın ortasına olta atmış Beklemekten başka bir şey değildir yıpranmışlık Sadece aval aval bakmak çoğu zaman.. Kendini anlatamamak… …  Duygusal bağların git gide kopması şimdi.  Ellerin kelepçelenmiş .. ne farkı varki?  Konuşamamaktan anlatıp da anlaşılmamanın….  Ne kadar dil döksende , ne kadar karamsarlığa düşssende  Anlaşılabilmek için yıpranmıştır aşk…        Kıvranarak daha nereye kadar sürdürebilirsin , zamanını çalmaktan başka bişey değildir ; yıpranırken bir ilişkiyi ayakta tutabilmek