Ana içeriğe atla

SİZİNLE BUDAKLANDI SEVGİM

Ben hissetmezken en derinden mutluluk hazını
Sevgime bir kamçı saplandı o an,
Kendimi attım sokağa haykırdım herşeyi
Söyleyemediklerim oldu içimde harcanan

Bazen anlatmaya bile mecalim kalmayan acılarıma
Hüznü bastım , sağlam bir kazıkla
Ağlamaklı oldu yine gözlerim
Daldım gittim yine karanlığa

Bir ışık doğdu haneme sonra
İçinde ‘ siz ‘ bulunan , anladım ki bitmemiş sevgi
Gözlerimi açtığımda önce bir adam 
Beni elleriyle pışpışlıyor

Sonra beni mutluluğun verdiği hazla
Ağlamak tutuyor ; az bucuk görmeyle seziyorum 
Aaa.. bir de kadın annemiş meğer
Ne kadar da güzel gülüyor.

Bende içten içe seviniyorum hani ,
Işığın geldiği, mutluluğun bulunduğu yerdeyim
Sonra bir kadın ! beni bir yere götürüyor..
Ne göreyim bir da zayıfcana normal boylarda bir adam..

Sanırım oda babam oluyor , mutluluktan gözleri parlıyor
Ağlamaklı olduğunu sezdiğim an gözüm başka yere kayıyor
Ve .. ve bir küçük delikanlıya takılıyor , tombik
Al yanaklarıyla sevincinden yerinde duramıyor.

Ahh.. Canım abim miş meğer ;
Gözlerimi açtığım bu yeni hayatta destekcilerimmiş meğer;
Sevgimin budaklandığı , hayata gülümsediğim
Biricik  ailemmiş meğer….


                                  İyi ki hayatımdasınız , ve iyi ki sizin gibi bir ailem var … Sizler var oldukça , ben hep göklerdeyim. Sizin kızınız , sizin evladınız olmala büyük gurur duyuyorum.
                                                  
                                                                    ECEM YILDIZ
                                                         22/11/2010

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YIPRANMIŞ AŞKLAR

Sıkıntılı yılların verdiği bir birliktelik ile ummadığın yerden gelen ses  Sessizce bir çırpınışın gizemi ile uyanırsın sabaha ve ..  Ve yine aynı kavga ve yine aynı çırpınış içinde uyanmak sabaha.  Ne acıdır aslında.. … Anlatmak istediklerini doğru bir şekilde ifade edememek sevdiğine, Anlaşılamamak gün geçtikce içten içe acı çekerek Geleceğe dair umutsuzca yola çıkmak Bir nevi verilen sözlerin arkasında kalamama.. … Nelerin getireceğini bilmeden hayatın ortasına olta atmış Beklemekten başka bir şey değildir yıpranmışlık Sadece aval aval bakmak çoğu zaman.. Kendini anlatamamak… …  Duygusal bağların git gide kopması şimdi.  Ellerin kelepçelenmiş .. ne farkı varki?  Konuşamamaktan anlatıp da anlaşılmamanın….  Ne kadar dil döksende , ne kadar karamsarlığa düşssende  Anlaşılabilmek için yıpranmıştır aşk…        Kıvranarak daha nereye kadar sürdürebilirsin , zamanını çalmak...

KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ

Kırmızı renkte bir bisikletim vardı önceleri Zevk ile biner eğlenirdim Herkes imrenirdi o zamanlar Bir iç çekerdi arkadaşlarım Can atarak izin isterlerdi benden Bir tur atabilmek en büyük zevkleriydi. Kiminin hali vakti yerinde değildi Ve ben paylaşmayı severdim küçüklüğümden beri Güler yüzle istenilen arzuları yerine getirirdim En önceleri, hep kırmızı bir bisikletim olsa diye Hayalini kuran benden bir yaş küçük olan  ALİ’ ye  içtenlikle verirdim o küçük kırmızı bisikletimi Yüzü öyle güzel gülerdi ki, anımsardım O gülüşleri küçüklüğümden beri Severdim insanları , sayardım şimdi ki gibi Tebessüm ederdim etrafa anımsardım benden güçsüzleri Ve hep derdim ki, şimdi  olduğu gibi Benden ve bizden güçsüzleri güçlü kıl yaradan Duamı esirgemezdim  küçüklüğümden beri Anımsarım güçsüzü,yetimi . Kırmızı renkte bisikletim vardı önceleri Belki de hayatımda o sağladı başarılı olabilmemi İnsanları sevmeyi, insanları saymayı o öğretti En önemlisi paylaşımcı olmayı o öğretti ...

KAR’A ÖZLEM

Özlemini duyduğum o kar yağmıyor şimdi Şubat’ın son haftasında oynadığım kar ‘ın Ahenk uyandırışı kalmış sadece aklımda Göz alıcı beyazlık yok artık etrafta Farklı iklimlerin içerisinde kalmak Çoğu zaman eksiklik katıyor hayatıma Oysa daha on beşimdeyken ben Ne kardan adamlar , ne kar topları yapardım Her yer cıvıl cıvıl çocuk sesleri ile doluydu Memleketin o soğuk gecelerde   verdiği Sıcacık duygu bambaşkaymış oysa… Kış mevsimini fazla yaşamayan yerdeyim şimdi Taa.. on yedimde gelmişim Eksikliğini keşfettiğim kar’ın Yokluğu farkediliyor, yaşayışımda Önceleri bulutların yağdırışı kar’ı İzlettirişi ,ve mana bulmak Yere dökülen her kar tanesinde Cama baktığında, buğulanan bir düş Elini attığında; tertemiz bir sayfa Tadamıyorum bunları şimdi Eksiklik var yaşamımda sanki Buğulu bir cama sevdiğinin adını yazmak misali Ya da arkdaşına şakacık yapmak için Atılan bir kar topu ; özlemim şimdi Kıbrıs’ın bende eksikliğini hissettiğim yanı Özlemini duyduğum yağmayan o kar’ı   ...